Öncelikle “Nasır” hakkında derlediğim küçük bir bilgilendirme metnini ve sonrasında yaşadığım süreçleri anlatmak isterim.

Nasır Nedir?

Deride oluşan yoğun keratinleşme yani kalınlaşmalar nasır (kallus ve klavus) olarak adlandırılır. Kişinin canını yakan, yüzeydeki kalınlaşma değil, bu kalınlaşmanın aşağıdaki sinir ve dokulara yaptığı baskıdır. Baskı başlayıp, devam ettiğinde vücut otomatik olarak daha derinlerde olan kan damar ağı, sinirler, derinlerdeki deri katmanlarını korumak amacı ile yüzeyini kalınlaştırmaya başlar ve nasır oluşur. Buradaki deri kalınlaşmasının, ayakkabı veya herhangi bir baskıya maruz kalması ağrı oluşturabilir.

Nasır Neden Olur?

Nasırlar; parmak üstleri, parmak araları, ayak tabanı, topuk altı ya da ve topuk arkasında oluşabilir. Genetik olarak ayak tabanı yüksek olan kişilerde nasır oluşma olasılığı daha fazladır.

Nasıl başladı?

10 Yıla yakın bir süredir ayağımın taban kısmında oluşan Nasırın vermiş olduğu rahatsızlıktan şikayetçiyim. Yumuşak tabanlı ayakkabılar giyerek, sertleşen deriyi kesip baskıdan oluşan ağrıyı hafifleterek idare etmekteydim. Son haftalarda ağrı dayanılmaz bir hal alınca, ailem ve arkadaşlarımla paylaşarak farklı öneriler aldım.

DUODERM İLAÇ

Mahallemizde ki eczacımıza giderek şikayetimi dile getirdim. DUODERM isimli salisilik asit içerikli bir ilaç verdi. Kıvamı su gibi olan bu ilacı bir hafta kadar kullanmama rağmen deride kurutma dışında pek bir fayda sağlamadı.

DOMATES

Bahsedilen öneriler ve elde edilen sonuçların, olumlu geri dönüşlerinden yola çıkarak Domatesi nasır olan kısma bağlayarak tedavi denemesine başladım. Bu işlemi de 4-5 gün deneyerek olumlu bir sonuca varamadım.

NASIR BANDI

Yine öneriler doğrultusunda mahalle eczacımıza giderek halk arasında en çok tercih edilen NASIR BANDI satın aldım. Bu süreç 7-8 gün kadar sürdü fakat yine bir sonuca ulaşamadım.

HEKİM TEDAVİSİ

Doktor bir dostuma ayağımın son durumunu içeren fotoğrafları gönderdim. Ağrıdan kaynaklı hissettiğim acıdan bahsettiğimde bana derhal hastaneye gitmemi ve Dermatoloji doktoruna başvurmamı önerdi.

Çözümsüz denemeler, günlerdir artarak devam eden ağrı/acıyla hiç beklemeden doktora gittim. Doktor muayene yaptıktan sonra çözüm için Krioterapi ve Radyo frekans tedavisi tedavi olarak iki farklı yöntem önderdi.

KRİOTERAPİ TEDAVİSİ NEDİR?

Dermatologların ve Jinekologların, cerrahiye gerek kalmadan, derideki lezyonları tedavi etmek için kullandıkları dondurma yöntemine denir. -190 derecede nitrojen oksit gazı ya da sıvı azotla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Kolay uygulanabilen, ekonomik, yatış gerektirmeyen neticesi hızlı alınan her yaş ve cinsiyete uygulanabilen bir tedavi metodudur. Uygulanan bölgenin yerine, derinliğine ve büyüklüğüne göre işlem 5-12 saniye arası tamamlanmaktadır.

RADYO FREKANS TEDAVİSİ NEDİR?

Nasır çekirdeğine radyo dalgaları gönderilmeye başlanır. Nasır çekirdeği tamamen çıkarılır ve nasır alınan bölge kapatılır. 10 dakika kadar kısa bir sürede tamamlanır. Tedavinin uygulanma sırasında kanama olmaz ve dikiş atma ihtiyacı hissedilmez. Pansuman ile yara kapatılır. Uygulanan bu tedavi yönteminden sonra, hasta aynı gün eve gidebilir. Kısa bir süre tedavi edilen bölgenin üzerine basılmamalı ve dokunulmalıdır. 2-3 hafta pansumana devam edildikten sonra, yara yeri yumuşak deri ile kaplanarak iyileşir.

Giriş – Gelişme – Sonuç

Seçenekler arasında uygulanabilirliğinin daha kolay olduğuna inandığım Radyo Frekans Tedavisini tercih ettim.
Operasyon başlangıcında ayağımın altına aşırı acı veren iki uyuşturucu iğne yapıldı. İşlem bahsedildiği gibi 10-15 dakika kadar sürdü. Uyuşan ayağımda müdahale sırasında hiçbir ağrı hissetmedim. Pansuman yapıldı, yürüyerek hastaneden ayrıldım.

Gel gelelim 1 saat kadar sonra iğnelerin etkisi geçmeye başladığında ayaklarımın üstüne basmakta zorlanmaya başladım. Nasırın iki ayağımda birden olması ve aynı anda ikisine birden tedavinin uygulanması bu süreci daha da zorlaştırdı. 3 Gün kadar istirahat ettikten sonra işbaşı yaptım.

Serumla yarayı dezenfekte edip, günde iki defa iki ayrı kremle pansuman yapıp, antibiyotik ilaçla destekleyerek, 1 aydan fazla olan bir iyileşme süreci beni bekliyordu. Merdiven ve yokuş inip çıkma beni en çok zorlayan anlardı. İlk 15-20 gün boyunca az/çok kanama, sonrasında sıvı akıntısı ve nihayetinde 40 gün sonra yaralar kapanıp kurumaya başlayınca biraz olsun rahat ettim. Şuana kadar yaralar da %80 gibi bir iyileşme olsa da, halen iyileşme süreci devam etmektedir.

Nasırın boyutu ve derinliğiyle birlikte kişiden kişiye değişen iyileşme sürecinde, benim tam iyileşmem 1-2 hafta kadar daha sürecek gibi duruyor. Operasyonun ilk uygulanmasından nihayetine kadar toplamda 60 gün kadar sürmüş olacaktır.

SON OLARAK ÖNERİM

Çevremdekilerin tecrübelerinden yola çıkarak farklı denemelerle süreci uzatmış oldum. Böyle bir konuyu araştırıyorsanız önerim ilk önce konuyla ilgili bir hekime başvurmanız olacaktır.

Kuşkusuz doktorların yaptıkları işe son derece saygı duymaktayım. Ama, eleştirdiğim konu özel hastane hekimleri konuyu Tüccar-Müşteri ilişkisine bağlamasıdır. Bu konuda güzel bir araştırma yapılması çok önemlidir.

Yaşadığım süreç ve tecrübeler kısaca bu şekildedir. Umarım benimle benzer rahatsızlık yaşayan kişilere bir nebze yardımcı olmuştur.

Nasır tedavisi hakkında sorunuz olursa bu yazının altında ki yorum kısmına veya iletişim sayfasına yazabilirsiniz.

Kategori: